Yoga ve Astroloji Işığında Ağustos'tan Eylül'e Bakış
- İnci Ünlü
- 21 Ağu 2024
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 20 Şub
Astrolojiyi biraz da olsa takip ediyorsanız, özel bir takım göksel kombinasyonlar ve tutulmaların etkisinde olduğumuzu duymuşsunuzdur. Retrolar, yeniay, dolunay derken kendinizi hem biraz kaybolmuş hem de ne yapacağınızı bilemez bir halde bulabilirsiniz.
Hepsi normal ve geçecek. Ama nasıl?
Hadi buna cevap “farkındalığın ışığında” olsun. Önümüzdeki ay boyunca, Eylül sonuna kadar, yaşamınızda neyin çalışmasını istiyorsunuz? Neyi bitirip neyi başlatacaksınız? Kaybolmuş halimizi gelin birazcık toparlayalım ve yaşamımıza şu başlıklardan birlikte bakalım.

1- İnsanla İlişki Kurmak
İlişkilerimiz sahiden nereye gidiyor böyle? Kova Çağı’nda, 2024 yılında, biz bilinci’nin yükselmesini beklediğimiz bir dönemde hep birlikte yükseliyor muyuz yoksa tam tersi batıyor muyuz?
Çevreyle kurduğumuz ilişkileri sorgulayacağımız, bazı ilişkileri bitirirken, yenilere başlayabileceğimiz veya aynı ilişkileri farklı dinamiklerle devam ettirirken ilişkinin içinde farklı pozisyon alabileceğimiz bir dönem. Yüzümüzü daha derinlikli ve anlam dolu ilişkilere dönmek, manalı olanı yüzeysel olana tercih etmek çok önemli.
Yüzeysel ve samimiyetin eksik olduğu ilişkiler, kalpten kurulan ilişkilerin karşısında çok büyük bir engel. Samimiyetten kasıt elbette herkesle içli dışlı olmak demek değil. Doğru mesafeyi almak ve role uygun davranmak yeterli. Doğru mesafe nedir? Bunu izin verin iç sesiniz huzur dilinden söylesin; zihniniz değil…
Örneğin, bir arkadaşınız sizi bir yere davet etti. İç sesiniz “gitmek istemiyorum” derken, zihniniz “şimdi ayıp olmasın” diyor ve siz kalkıp gidiyorsunuz. Bu samimi değil tam tersi samimiyetsiz bir harekettir. İnsanın kendiyle kuramadığı içsel bağı ve yüzeysel halini anlatır. Kendiyle ilişki kuramayan gerçek anlamda kimseyle kuramaz.
Soru: İlişkilerimizde nerelerde yüzeysel kalıyoruz? Bu yüzeysellik bizi içsel olarak rahatsız ediyor mu? Ediyorsa değişmesi gereken şey (tavır, düşünce, davranış vs.) nedir?
2- Değerler ve Bağ Kurmak
Derin olması gereken yerde yüzeysel olursak, ilişki kursak bile asla gerçek bir bağ kuramayacağız. Eğer bağ kuramadığımızı hissettiğimiz bir şeyin içindeysek değerleri yeniden hatırlamak bize çok iyi gelecek. Sadece insanla değil ilişkide olduğumuz her şeyle. Bir işle, kavramla, konuyla, bilgiyle…
Diyelim ki bir niyetiniz ve hedefiniz vardı, bir yola çıktınız ve bir işe adım attınız. Ancak zaman içinde içsel bağınızı ve işe olan inancınızı kaybettiniz. Geri dönüp bir bakın. Bu bağ tam olarak nerede azaldı? İçsel olarak boşluk hissetmeden, sığ kalmadan hareket edebilirsek, engelleri bulup aşacak ve değerlerimiz üzerinden önce kendimizle sonra yaptığımız işle yeniden bağ kuracağız.
Soru: Değerlerimiz neler? Bizim için önemli olan nedir? Bu değerler üzerinden ilgili işin/ilişkinin gereklerini tam olarak yapabiliyor muyuz?
3- Bilgiyle İlişki Kurmak
Yaşamda akan, hareket eden her şey bir bilgidir. Çok büyük bir kavram olduğu için buradaki bilgiyi 3 farklı başlıkla açıp, sorularını kendi içinde soracağız.
Doğru Bilgi: Yeni bir şey değil… Özellikle internetin yaygın kullanımıyla birlikte hepimizin sıkça bahsettiği bir şey; bilgi dezenformasyonu. Doğruyu yanlıştan ayırt etmek, yalan ve sahte haberlere, çarpıtılmış, manipüle edilmiş bilgilere dikkat etmek son derece önemli.
Her duyduğumuza inanmamak için sorgulayan zihinlere ve kendimize kurduğumuz gerçek bağa çok ihtiyacımız var. Etik olarak bize uygun bilgilerle yürümek durumundayız.
Soru: Doğruyu yanlıştan nasıl ayırt ediyoruz? Yöntemlerimiz neler?
Gerçek Bilgi: Bir bilgi doğru olabilir ama bizim gerçekliğimize uygun olmayabilir.
Bize uygun bilgiye ancak kendimizi içeriden dışarıya tam anlamıyla tanıdığımızda ulaşabiliriz.
Çok basit ve somut bir örnek verelim. Yürüyüş yapmanın sağlığa iyi geldiği doğru bir bilgidir fakat dizimiz ağrıyorsa bize iyi gelmez. Çünkü bizim gerçeğimizde dizimizin ağrıdığı bilgisi de vardır.
Bir de soyut örneklendirme yapalım. Spiritüel olarak size çok şeyler vadeden, süslü ve estetik olarak hoş görünen bir alandasınız. Hoşunuza da gidiyor… Evet ancak bir şeyin hoşumuza gitmesi o şeyin gerçek olduğu anlamına maalesef ki gelmez. Gerçek bilgi sadedir, saftır. Zevklere değil insanın saf gerçekliğine seslenir.
Gerçek olanın geçerli olacağı, göstermelik olandan ayırt edileceği bir dönem açıkçası…
Soru: Bizim için en önemli bilgi nedir? Gerçek olanı olmayandan nasıl ayırt ediyoruz? Yöntemlerimiz neler?
Sentez Bilgi: Önce doğruyu yanlıştan ayırdık ve ardından gerçek olanın peşine düştük. Buraya kadar geldiysek güzel haber! Artık birden fazla bilgiyi birleştirerek ortaya yeni bir model çıkarabiliriz. Ve çıkarmalıyız da! Çünkü uzun vadeli plan yapmamız ve gelecekte var olmak adına eskiyle yeniyi sentezlememiz gereken bir zamanı yaşıyoruz.
Değişime, dönüşüme açık olmak, değişen ülke şartlarına ve dünya düzenine uyumlanmak, bilhassa teknolojiyi iyi takip etmek ve öğrenmeyi durdurmamak çok önem kazanıyor.
Sentez bilgi kulağa hoş gelse de uygulaması çok zor. Çünkü insanın en azından bir konuda çok fazla bilgi sahibi olmasını ve uzmanlaşmasını gerektiriyor. Akıl, irade, disiplin gerektiriyor. Bir konuda uzmanlaşmanın da bir şeyin en derinine kadar inmek olduğunu hatırlarsak, en başta bahsettiğimiz derinlik/yüzeysellik temasının önemi kavranabilir.
Soru: İyi yaptığımız bir işi yeni bir modelle nasıl birleştirebiliriz? Gelecekte kendimizi ne yaparken görüyoruz? Derinleşmek istemediklerimizi bırakıp, mevcut enerjimizi asıl yapmak istediklerimize aktarabilir miyiz?
Nasıl Pratik Yapalım?
Bedendeki fazla suyu atmamız, sinir ve dolaşım sistemine iyi gelecek çalışmalar yapmamız, hormonların çalışmasına da dikkat etmemiz gereken bir dönem olduğunu söyleyebiliriz.
21 Ağustos – 23 Eylül tarihleri arasında, Svadisthana ve Anahata Çakra pratikleriyle birlikte önerilen nefes çalışmalarını uygulayabiliriz. Svadisthana Çakra Pratiği
Anahata Çakra Pratiği
Sevgiler,
İnci
Comments